Dil kanseri nedir?
“Dil ve ağız içi kanserlerinde günümüzde temel tedavi cerrahidir.”
Dil ve ağız içi tümörü nedir?
Genel olarak kötü huylu tümörler, etraf dokuları işgal edip zarar vererek büyümesinin yanı sıra çevredeki lenf bezelerine ve vücudun diğer organlarına sıçrama yapıp (metastaz) o bölgelerde de kontrolsüz büyümeye devam eder. Sonuçta bu süreç, hayatı tehdit eder hale gelecektir.
İyi huylu tümörler, çevre dokuları işgal etmeden ve genel olarak hasar vermeden ‘iterek’ büyürler. Lenf bezelerine ve vücudun diğer organlarına sıçrayıp (metastaz) hayati bir tehdit oluşturmazlar.
Ağız içinde kanser nerelerde görülür?
- Ağız tabanı – dil altı
- Diş eti ve çene kemiği (mandibula maksilla)
- Yanak
- Tonsil – bademcik
- Sert ve yumuşak damaklar – küçük dil (uvula)
- Dudak
Kötü huylu tümörler
Dil yüzeyini örten epitel tabakada en sık görülen kanser, skuamöz hücreli kanser ya da diğer adıyla epidermoid kanserdir. Bu kanser türü aynı zamanda burun, ağız (oral kavite), boğaz, yutak (orofarenks), alt yutak (hipofarenks) ve gırtlak (larenks) gibi baş-boyundaki diğer bölgelerde de en sık görülen kanserdir.
Dilin epitel tabakası içinde bulunan mikroskopik tükürük bezi hücrelerinden gelişen kanser türüdür. Dil dışında burun, ağız (oral kavite), boğaz, yutak (orofarenks), alt yutak (hipofarenks) ve gırtlak (larenks) gibi bölgelerin epitel tabakasından da gelişebilir.
Bu tümör, ayrıca ağız boşluğuna açılan
- parotis: kulak önü,
- submandibüler: çene altı
- sublingual: dil altı tükürük bezlerinde de oluşabilir.
Mukoepidermoid kanser kendisini yaradan çok şişme olarak belli eder.
Dilin epitel tabakası içinde bulunan mikroskopik tükürük bezi hücrelerinden gelişen kanser türüdür. Dil dışında burun, ağız (oral kavite), boğaz, yutak (orofarenks), alt yutak (hipofarenks) ve gırtlak (larenks) gibi bölgelerin epitel tabakasından da gelişebilir.
Bu tümör ayrıca ağız boşluğuna açılan
- parotis: kulak önü,
- submandibüler: çene altı
- sublingual: dil altı tükürük bezlerinde de oluşabilir.
Adenokistik kanser kendisini yaradan çok şişme olarak belli eder.
İyi huylu ve kötü huylu tümör ne anlama gelmektedir?
Kötü huylu tümörler genellikle daha hızlı (haftalar, aylar içerisinde) büyüyen, çevredeki dokuları işgal eden, zarar veren, lenf bezlerine ve diğer organlara sıçrama (metastaz) yapan ve çoğu kez tedavisiz kalması durumunda hayatı tehdit eden tümörlerdir.
Dil ve ağız içi tümörü veya kanseri sebepleri nelerdir?
Bunlar;
- Sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı,
- Aşırı alkol kullanımı,
- İyi oturmayan, mukozayı tahriş eden diş protezleri,
- HPV (Human Papilloma Virus) enfeksiyonu Tip 16 – 18 (özellikle bademcik ve dil kökü kanserinde)
Ancak hastaların bir kısmında bu sebeplerin hiçbirine rastlanmamaktadır.
Dil ve ağız içi kanseri gelişiminde HPV ‘nin rolü nedir?
Ağız içinde ve boğazda en sık, dil kökü adı verilen dilin arka kısmı ve bademciklerde (tonsil) HPV’ye bağlı kanser gelişimi görülmektedir.
Dilin ön ve yan kısımlarında, diş etinde, yanaklarda ve dudaklarda gelişen kanserlerin genellikle HPV ile ilişkisi olmadığı kabul edilmektedir.
Kötü yapılmış diş protezleri ve dil ve ağız içi kanseri ilişkisi nedir?
Dil ve ağız içi kanseri veya tümörünün belirtileri nelerdir?
Yara, başlarda ağrısızken zaman içerisinde ağrı da belirtilere eklenip hastanın konuşmasını, yutmasını ve yemesini etkiler hale gelebilir. Daha ileri dönemlerde ağrı, sürekli hal alıp özellikle geceleri hastaya büyük sıkıntı verebilir. Ağrılar kimi zaman aynı taraftaki kulağa da vurabilir.
Hastalık kimi zaman, boyun ve çene altı lenf bezelerine sıçrayıp (metastaz) şişlikler ile kendini belli edebilir.
Dil ve ağız içi kanseri kimlerde daha sık görülür?
Erkek hastalar daha tipik olarak yoğun alkol ve tütün kullanımı alışkanlığı olan, vücut – ağız hijyenine pek dikkat etmeyen kişilerken, kadın hastalar kimi zaman tütün ve alkol kullanımı alışkanlığı olmayan, vücut ve ağız hijyeni ile beslenmesine dikkat eden bireyler olabilmektedir.
Dil ve ağız içi lezyonu ne demektir?
Bu değişiklik dil yüzeyinde olduğunda, dil lezyonu olarak adlandırılır. Eğer iki veya üç haftayı geçen bir süredir mevcutsa, biyopsi almak doğru bir tutum olacaktır.
Lökoplaki ve eritroplaki nedir?
Lökoplakide lezyonun rengi beyaz iken, eritroplakide kırmızı tonlardadır. Bu lezyonlar, iki veya üç haftayı geçen bir süredir mevcutsa biyopsi almak veya tamamını çıkartmak doğru yol olacaktır.
Lökoplakinin ve eritoplakinin önemi, skuamöz hücreli kansere dönme ihtimallerinin bulunmasıdır. Bu nedenle çoğu kez tamamiyle cerrahi olarak çıkartılmaları söz konusudur.
Bu lezyonlar kimi zaman sigara, yoğun alkol kullanımı, protez dişlerin uzun dönemli tahrişi gibi sebeplere bağlı olarak oluşmaktadır.
Kimi zaman da, özellikle de kadınlarda yukarıdaki sebeplerden hiçbiri olmaksızın, kendiliğinden gelişebilmektedir.
Dilimde yara veya rengi değişimiş alan var, ne yapmalıyım?
Eğer yara veya renk değişikliği alanları iki – üç haftayı geçen süredir mevcutsa kulak burun boğaz hekimi tarafından görülmesinde fayda vardır. İyi huylu lezyonlar çoğu kez bu süre içinde iyileşip kaybolacaktır.
Dilimin altında yara veya rengi değişimiş alan var, ne yapmalıyım?
Eğer yara veya renk değişikliği alanları iki – üç haftayı geçen süredir mevcutsa kulak burun boğaz hekimi tarafından görülmesinde fayda vardır. İyi huylu lezyonlar çoğu kez bu süre içinde iyileşip kaybolacaktır.
Aft ile tümörü veya kanseri nasıl ayırırız?
Aft, dil üzeri, dil altı, yanak, damak, dudak içi gibi alanlarda oluşan, genelde boyutu 5-6mm’yi geçmeyen, ağrılı ve iki hafta içerisinde iyileşmesi beklenen zararsız lezyonlardır.
Aft, kanserleşmez ve kansere dönüşmez. Sık aft çıkması ile ağız içi kanserlerinin bir ilişkisi yoktur.
Tümör veya kanser, iki veya üç haftadan daha uzun süreden var olan, başlangıçta çoğu zaman ağrısız oluşumlardır. Aftın boyutu zamanla küçülme ve yok olma eğilimindeyken tümör küçülmez, kendi kendine yok olmaz ve hemen her zaman büyümeye devam eder.
Ağrı olmaması, dildeki yaranın kanser olma ihtimalini azaltır mı?
Hayır, azaltmaz. Kanserin erken dönemlerinde ağrı olması beklenmez. Ağrı olmasa bile ağız içerisinde üç haftayı geçen olağan dışı bir görünüm var ise, kulak burun boğaz hekimine başvurmanızda fayda vardır.
Dil kanseri veya dil tümörü dilin hangi bölgesine yerleşir?
Dilin yan kısmı ve arka kısmı (dil kökü) tümörleri arasında farklar var mıdır?
Ne zaman doktor muayenesi gereklidir?
Dil ve ağız içi kanseri belirtilerinde hangi doktora gidilmeli?
İki veya üç haftayı geçen dil ve ağız içindeki lezyonlarda, bir kulak burun boğaz uzmanına görünmekte fayda vardır. Hekiminiz şüphelendiği takdirde bir biyopsi isteyecektir.
Muayene nasıl yapılır ve muayane sonrası hangi tetkikler uygulanır?
Daha sonra bir eldiven giyerek sertliğini, dil ve ağız içerisindeki uzanımını kontrol ederiz.
Bu aşamadan sonra, boyundaki lenf bezelerinin durumu elle yapılan muayenede incelenir.
Muayeneden sonra tümör şüphesi varsa çoğu kez ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) veya MR gibi radyolojik yöntemlerle görebildiğimiz veya hissedebildiğimizin ötesindeki ağız, boğaz ve boyun bölgelerini araştırırız.
Ardından izlediğimiz yol, lezyondan biyopsi almak veya kimi zaman tamamen çıkartıp patoloji incelemesi için patoloji uzmanına yollamaktır.
“Kesin kanser teşhisi, ancak patoloji uzmanının yaptığı incelemeler sonucunda ortaya çıkabilir.” Bunun öncesinde kanser şüphesi söz konusudur.
Biyopsi sonucu kanser olarak raporlanırsa kimi zaman PET-BT tetkiki ile tümörün uzak bölgelere yayılım yapıp yapmadığını da araştırırız.
Sadece görüntüleme yöntemleri ile kanser teşhisi konur mu?
Hayır. Ultrason, BT ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ile kesin kanser teşhisi konulamaz, sadece şüphe oluşabilir. Kesin kanser teşhisi, ancak patoloji uzmanının yaptığı incelemer sonucunda ortaya çıkabilir.
Dil ve ağız lezyonlarında biyopsi nasıl yapılır?
Bu işlem genellikle lokal anestezi altında hastanın canını yakmadan yapılır. Kimi zaman lezyonun tamamını da çıkartmak söz konusu olabilir. Buna hekim karar verecektir.
Biyopsi sonrası hasta, günlük yaşantısına devam edebilir, sadece bir süre yumuşak ve soğuk besinler ile beslenmesi öğütlenir.
Biyopsi, esas olarak kulak burun boğaz uzmanları tarafından yapılır. Bunun yanı sıra dermatologlar ve kimi zaman da pratisyen hekimler ile diş hekimleri de biyopsi yapabilir. Ancak dokuyu inceleyecek olan her zaman patoloji uzmanıdır.
Dil ve ağız içi kanseri teşhisi için biyopsi şart mı ve biyopsi almak tümörün yayılımını arttırır mı?
Dilden, ağız içerisinden, yutaktan veya gırtlaktan biyopsi almak, tümörün yayılmasına yol açan ve hastaya zarar veren bir işlem değildir. Aksine en doğru tedaviyi bir an önce uygulayabilmek için öncelikle hastalığın adının konması, biyopsi ile mümkündür.
Biyopsi sonucum displazi çıktı, bu ne anlama gelir?
Displazi, genellikle skuamöz hücreli kansere giden yolda ilk basamak olarak kabul edilir. Dilin veya ağzın yüzeyini oluşturan epitel hücrelerinin anormal özellikler kazanması halini tanımlar. Her displazi alanı mutlaka kansere dönüşecek diye bir kural yoktur ancak kanser riskinin artması söz konusudur.
Bir kez displazi tanısını alan lezyon, dikkatli takip edilmeli gerekirse o alan tamamen çıkartılmalıdır.
Kimi zaman lökoplaki olarak görülen lezyonların patologlar tarafından incelenmesi sonucunda da displazi teşhisi konulmaktadır. Hücrelerin normalden sapma derecesine göre pataloglar tarafından displazi derecelendirilmektedir.
İn situ kanser, in situ karsinom veya carcinoma in situ ne anlama gelir?
Anlamı, kanser oluşumunun başlamış olduğudur. Kanser, epitel adı verilen döşeyici tabakada çok yüzeydedir ve yayılması için gereken lenf ve kan damarlarına ulaşmamıştır.
Deri ve mukoza epitelinde kaynaklanan kanserlerin ilk aşaması olarak kabul edilir. Bu aşamada ağız içerisindeki lezyon kimi zaman normalden daha kırmızı görünümdedir ve klinisyenler tarafından eritroplaki olarak adlandırılır.
Ağız içindeki kanserli dokunun etrafında sağlıklı dokuyla aradaki sınırda in situ kanser saptanması da genellikle görülen bir durumdur.
Mikro invaziv kanser veya mikro invaziv karsinom ne anlama gelir?
İn situ kanserde olduğu gibi burada da çoğu kez kabarıklık, yara, şişlik veya kitle anlamında bir oluşum, yani klinik anlamda bir tümör söz konusu değildir.
İnvaziv kanser ne anlama gelir?
İnvaziv kanserde tümörün boyutuna, bölgesel yapılara ve uzak organlara yayılımına göre dört aşama (evre) vardır. Tedavi planını yaparken en önemli kriter tümörün evresidir.
Dil ve ağız içi kanserinde evreleme nasıl yapılır?
Tıpta TNM sınıflaması olarak bilinen bu sistemi klinisyenler, hastalığın evresini belirtmek ve prognozu (hastalığın seyri, gidişatı hakkındaki öngörü) tahmin etmek ve sonuçta hasta için en uygun tedaviyi planlamak amacıyla kullanılmaktadırlar.
T; tümörün kaynaklandığı yerdeki boyutu,
N; baş boyun bölgesindeki tümörler için boyun lenf bezelerine metastaz yapmış (sıçramış) olan tümörün boyutu ve durumu,
M; boynun ötesinde, uzak organlarda çoğu kez kan yoluyla metastaz varlığını gösteririr.
Örneğin; T1 N0 M0 dil tümörü, dil üzerinde en geniş boyutu 2cm’den ufak, boyundaki lenf bezelerine sıçramamış, uzak organlara sıçramamış tümör anlamına gelir. Başka bir sınıflama ile ‘stage’ (evre) 1 yani, en erken evre tümör demektir.
Bu sınıflamada;
T: 1’den 4’e
N: 0’dan 3’e
M: 0 veya 1 şeklinde ifade edilmektedir.
Bu üç harften hastalığın seyrine ilişkin en belirleyicisi M (kan yoluyla veya uzak bölgelere hastalığın yayılımı) olmaktadır. Uzak organlara metastaz varlığında M1 olmakta, bu da, diğer sınıflama olan ’stage’ (evre) 4C, yani en son evre hastalık anlamına gelmektedir.
Dil ve ağız boşluğu kanserlerinde evreleme nasıl yapılır?
Bütün dünyada hekimler arasında kanserin vücuttaki yaygınlığını yani, evresini rapor etmek için kullanılan geçerli sınıflama TNM sınıflaması ve buna bağlantılı olarak ’staging’ (evreleme) dir.
Buna göre;
- T; tümörün kaynaklandığı yerdeki boyutu ve yayılımını,
- N; baş boyun bölgesindeki tümörler için boyun lenf bezelerinde metastaz (sıçrama) varlığı, metastaz yapmış ise metastazlı lenf bezelerinin sayısı ve boyutunu,
- M; boynun ötesinde, uzak organlarda (akciğer, kemik, beyin ve karaciğer) çoğu kez kan yoluyla metastaz olup olmadığını belirtir.
T Kategorisi
Tis: İn situ kanser. Yani kanser, epitel adı verilen döşeyici tabakada çok yüzeydedir ve yayılması için gereken lenf ve kan damarlarına ulaşmamıştır.
T1: Tümörün en büyük boyutu 2cm’den küçüktür.
T2: Tümör boyutu 2cm ile 4cm arasındadır.
T3: Tümör boyutu 4cm’den büyüktür.
T4: Tümör ağız boşluğuna komşu yapılara uzanmıştır.
T4a: Alt çene kemiği (mandibula), üst çene kemiği (maksilla), yüz ve boyun cildine uzanmıştır,
T4b: Tümör, kafatasının alt kısmında ‘kafatabanı’ denilen bölgedeki kemiklere veya karotis ya da karotid arter denilen şah damarına uzanmış ve onu sarmıştır.
N Kategorisi
N0: Boyun lenf bezelerinde saptanabilen bir metastaz yok.
N1: Boyunda, ağız içindeki tümörle aynı tarafta (sağ veya sol), 3cm’den küçük tek bir metastazlı lenf bezi var.
N2a: Boyunda, ağız içindeki tümörle aynı tarafta 3 cm’den büyük, 6 cm’den küçük metastazlı tek bir lenf bezesi var.
N2b: Boyunda, ağız içindeki tümörle aynı tarafta 6 cm’den küçük metastazlı birden fazla lenf bezesi var.
N2c: Boyunda, ağız içindeki tümörün karşı tarafında (örneğin tümör ağız içinde soldaysa boynun sağ tarafında) 6 cm’den küçük metastazlı lenf bezesi var.
N3: Boyunda herhangi bir tarafta 6 cm’den büyük metastazlı lenf nodu var.
M Kategorisi
M0: Uzak organlara metastaz (sıçrama) yok.
M1: Boynun ötesinde, uzak organlarda (akciğer, kemik, beyin ve karaciğer) çoğu kez kan yoluyla metastaz (sıçrama) var.
Evreleme (Staging)
Nihai evreleme, hastaya özgü T, N ve M sınıflamalarının birleşimini ifade eder.
Örneğin T1 N0 M0 bir tümör en erken evre, yani, evre 1’dir. Öte yandan beyin veya akciğer gibi uzak organlara sıçramış bir tümör evre 4c (en ileri evre) olarak adlandırılır.
** Önemli Not: Bu karmaşık sınıflama hastalar için kafa karıştırıcı olabilir. Kafanızda oluşabilecek soruları hekiminize danışınız.
Tümör evrelemesine neden gerek duyulur?
Prof. Dr. Çetin Vural hakkında…
Baş ve Boyun Cerrahisi
Tiroid Bezi ve Ameliyatı Hakkında
Tiroid Nodülü Tedavisi
Tiroid Kanseri Tedavisi
Tükürük Bezi Kanserleri
Dil Kanseri
Dudak Kanseri
Larenks – Gırtlak Kanseri
Glomus Tümörü
Hipofarenks Kanseri
Parafarengeal Bölge Tümörleri